ayaklıoluk elması

Ayaklıoluk’a gidip çok eski bir elma ve erik ağacını göreceğiz. İkisininin de meyvelerini yılkı atları, ayılar, domuzlar, kuşlar, sincaplar yiyormuş. Gitsek bile bulamazmışız ama olsun. Filiz, elmayı anlatalı beri,...

çakal eriğinin yolu

Eski armutlar duruyor tarlalarda. Şekersiz, kekremsi, tatlanmak için donu bekleyen armutlar. Diken basmış bir tarlanın ortasında, önce genişleyip sonra tepeye doğru daralan dallarına ne kadar meyve sığdırdığını görseniz şaşarsınız....

çay kantaronunu bellemek

Burada yetişen kantaronlardan biri de çay kantaronu (Hypericum montbretii). Tıbbi kantaronda olduğu gibi bunda da binbir delik var. Yani güneşe tuttuğumuzda şeffaf bezelerini gördüğümüz tek kantaron türü, “sarı kantaron,...

suyun arkadaşı

Burada şiir yazabilir, şarkı söyleyebilir, ötüşür, bağırır sesimizi dinleriz. Üzerimizde bir kuş uçmayı öğrenirken. Çünkü hem karanlık hem dere. Suyun döküldüğü yüksekliğe göre çıkardığı sesleri nasıl taklit edebiliriz ve...

salça getirdim biraz

– Nede ustalaştın?-Karnını doyurmada. Bir şekilde. Tam artık olmayacakmış gibi olduğu anda bile. Tak tak. -Aaa merhaba, gelsene.-Salça getirdim biraz. Hiçbir söze mahal bırakmayacak kadar içeriden bir salça. Tabii...

çöplüğü bastırsa ya

Bu nasıl bir koku kızılbacak (Dysphania botrys)? Tıpkı senin gibi yapışkan, kendiliğinden gitmeyenlerden. Toprak üstü gövdesinin tabana yakan bölümü genellikle kızıl olduğu için “kızılbacak” demişler adına. Hem besin bitkisi...

kekiğin acısı

Masanın üzerinde yağ dibi, yabancı, bir kekik türü ve Antakya var. Tüm hikâyelerin bir yabancının kapıyı çalmasıyla başladığını hatırlatıyor Meryem. Kapıyı çalan bir insan olabileceği gibi bir duygu, düşünce...

Yukarıya kaydır