bit yeniği

Bir tür Kuzu kulağı, ekşi kulak (Rumex pulcher) üzerinde bitlere muhafızlık eden karınca. Fotoğrafı çekerken sinirli sinirli yaprak üzerinde gidip geliyor beni tehdit ediyordu.

Kimi bit türleriyle ortakyaşam (mutualizm) ilişkisi geliştiren karıncalar baklaların doğru dürüst meyve veremeden birer bit anıtına dönüşmesine sebep oldu. Bitler kendi başlarına hareket edebilse de görünmeye başlamalarıyla karıncaların yanlarında bitmesi bir oluyor. Bitlerin muhafızlığını yapıyorlar. Dolayısıyla başlarında karınca olan koloniler daha istilacı oluyor. Lütfen doğruyu söyleyelim; aslında istilacı olan benim. 3 metre boyunda 1 metre eninde bir yatağa sırf bakla ekersen olacağı bu. Bakla bitine ve karıncalara sofra kurup davet ediyorum, onlar da kibarlıklarından kabul ediyorlar, o kadar.

Oysa bakla tohumlarını birer tohum topunun içine sıkıştırıp saçsam, bitlerin yayılmak, karıncaların da Oysa bakla tohumlarını birer tohum topunun içine sıkıştırıp saçsam, bitlerin yayılmak, karıncaların da muhafızlık etmek konusunda bu kadar becerikli olamayacağından eminim. Enerji harcamak her canlı için çok maliyetli; onca yolu gidip gelmek yediğini yakmak demek. Karıncaların dağ taş inip çıkmamak için otoyol olarak su borumuzu kullandıklarını düşünürsek bence bu yöntem Akdeniz’de sağlıklı sebzeler yetiştirmenin tek yolu olabilir.

Bazen içimdeki insana yenilip bahçenin %2’lik bir kısmını biçmeye kalkıyor sonra acıdan kıvranıyorum. Sadece bitler ve karıncalar değil salyangozlar da otları biçilen bahçelerde ekili bitkilerin başına toplanıyor çünkü. Biraz pahalı da olsa istenmeyen ot sorununu malçla çözmeye çalışmak varken bu defa kolaya kaçmanın maliyetini ödüyoruz. Eğer malç yapılamıyorsa otlar sararana kadar bekleyip biçmemek bile işe yarıyor. En azından tazecik fideler, sürgünler o vakte kadar büyüyüp tehlikeleri savuşturabilecek kıvama geliyor.

Baklaları sökünce, karıncalar ilk önce kedilerin yemeklerine sulandılar. Hemen bostanın yanındaki pencerenin önünden açık büfe kahvaltı, sonra ara sıcak, tatlı yok mu tatlı? Baktık olacak gibi değil, yemekleri suyun içine koyduk. Bu defa bahçede yaşayan kuzu kulağı türü bir bitkinin ekşi kulak (Rumex pulcher) üzerindeki bitlere göz kulak olmaya başladılar. Bitler, dışkılarındaki şeker oranını artırıp azaltarak karıncalara ikram ediyor karşılığında koruma talep ediyorlar .

Araştırmalara göre karıncalarla kimi bit türleri arasında önce bir av-avcı ilişkisi varken zamanla bu bir ortak yaşam ilişkisine dönüşmüş. Bitler beni yeme sana bal vereyim demiş olmalı. Ancak bazen karıncaların kantarın topuzunu kaçırıp bitlerin kanatlarını yırtarak veya çeşitli kimyasallar salgılayarak uçup gitmelerini engelledikleri de görülmüş.

Öte yandan karıncalarla ortaklık kuran sadece bitler değil, bitkiler de. Yabani bakla (Vicia sativa) örneğinde olduğu gibi birçok bitki, korunma ve tohum dağıtımı gibi işler için karıncalardan medet umuyor. Karıncaların pek sevdiği şekerli nektarları bitkiler de salgılıyorlar. Nektar bezleri, kimi bitkide çiçekte, kiminde gövde/yaprak/kök üzerinde olabiliyor. Yabani bakla’da yaprakçıklar üzerinde bulunuyordu. Çiçekte bulunan nektar bezlerinin ana amacı tozlaşma iken çiçek dışı nektar bezlerini (Ekstra floral nektaryum) bulunduran 4000’den fazla bitki türü Karınca bitkileri (Myrmecophyte) olarak adlandırılıyor.

Yabani bakla (Vicia sativa) yaprakçıkları üzerindeki kahverengi yuvarlak bezeler Ekstra floral nektaryum’u gösteriyor.

Karıncalar için ekstra besin depolarını tohumlarına iliştiren bitkiler de var. 11 binden fazla bitki türünde bulunan elayzom/karankula adını verdiğimiz bu yapılar sayesinde karınca tohumu yuvasına taşıyor.

Bitkilerle karıncalar arasındaki yaygın ortaklık biçimlerinden biri de yuvalanma (domotia) adı verilen, 700 bitki türünde kaydedilen özel yapılar. Örneğin bir Akasya türü (Acacia drepanolobium) filler tarafından yenilmeyi engellemek için karıncalara yuva sağladığı gibi şekerce zengin bir nektar da üreterek misafirperverliğini gösteriyor. Fillerin karıncalardan korktuğu masalı tamamen gerçek. Üstelik hancı, karıncalar olmasa daha çabuk ve keyifle büyüyebilecekken karıncalarla eyleşmeye devam ediyor. Yavaş büyümek bir fil tarafından son yaprağına kadar yenmekten daha iyidir ne de olsa.

Akasya üzerinde domotia yapısını yani bir karınca yuvasını gösteriyor. Görsel kaynağı: https://www.researchgate.net/figure/Mutualistic-relationship-in-ant-acacia-system_fig1_312320373

Belki de yuvasına duyduğu minnetten bitkilerin hamisi olmaya soyunmuştur Karınca. Yuva dünya da olabilir bir ağaç da. Güney Amerika’daki Amazon ormanlarında yaşayan Myrmelachista schumanni türü karıncalar kovuklarında yaşadıkları Duroia hirsuta ağaçlarının bekçiliğini yapıyor. Bu alanlarda başka hiçbir bitkinin yetişmesine izin vermiyorlar. Yuvasını tanıyor, seviyor, sahipleniyor karınca. Bu hamiliğin kültür bitkileri söz konusu olduğunda çalışmaması karıncaların sorunu değil tabii. Eğer kültür baklanızı korumak istiyorsanız, bitler uyanmadan önce çiçek ve meyve olgunlaşacak şekilde ekim yapmalısınız. Doğu Akdeniz için Kasım başı uygun olur. Ben sonuna sarkmıştım. Yani ne kadar erken ekerseniz o kadar iyi. Aynı zamanda bit kolonilerinin daha fazla yayılmasını engellemek için baklanın tepe filizlerini koparabilirsiniz. Hem de bu filizler çıtır çıtır yeniyor. *

*Sevgili İlknur Urkun Kelso’ya önerisi için teşekkür ederim. Gerçekten işe yarıyor.

Not: Bu yazı ilk yazıldığında karıncaların bitkiye bit taşıdığı üzerine bilgiler içeriyordu. Meyvelitepe’nin uyarısıyla bu bilgilerin 1910 yılında yayınlanmış bir kitapta öne sürülen ancak ispatlanmayan bir iddiadan kaynaklandığını öğrendim. Bu milimetre boyutlarında gerçekleşen ilişkiyi, alışverişi gözlemlemek çok zor. Haliyle anlayabilmek için kaynaklara başvuruyoruz. Yanlış bilgiler güvenilir addettiğimiz kaynaklarda da karşımıza çıkabiliyor.

Yukarıya kaydır