Taşeli platosunun kayaya, taşa gömülmeye izin veren evleri. Şu ekşi suratlı kayanın bir gözünü yurt edinmiş kertenkele gibi bir kayayı yurt edinmek veya kayanın kırıntılarıyla evini kurmak. 30m2 yeter de artar bile. Bir yüzünü kayaya yaslamış, eşiğini kayayla tamamlamış bir ev. İki kayayı bir çatıyla birleştirip kümes yapmış, yine kayaların çevrelediği bir parçayı ağıl olarak kullanmışlar evvel zaman. Evin dibindeki Akçakesme çalısını bırakmışlar ki yaşasın. O da büyüyüp evin şemsiyesi olmuş. Kaldırılıp bir kenara fırlatılamayan kayaların lapyaları buhurumeryeme, nemnem otuna, yabani adaçayına ve daha nelere ev sahipliği yapıyor. Tam tekmil bir yaşam, her yerinden hayat fışkıran cinsten. Taşelindeyim, bir taşım elbette. Dönüp dolaşıp baktığım, gördüğüm, dokunduğum, kokladığım taş.
O vakitler beko (arazideki kendiliğinden örüntüyü koparıp atan, her yeri dümdüz eden bir iş makinası) olmadığı için miydi bu uyumlanma? Büyük ihtimalle öyle. Şimdi ufkumuza beko katıldı, onsuz bir toprak parçasına yerleşmeyi düşünemiyoruz bile.
Bırakın düzlemeyi artık. Yapacağınız hiçbir düz-enleme burayı daha güzel yapamayacak. Eğrisi, sivrisi, a ile b arasına çekilen dümdüz çizgiye kurban edilmekten bıktı lan hödükler.
