Buradaki bitkileri de, hayvanları da, insanları da anlama uğraşını hiç tamamına erdiremeyeceğim. Bana bunu Cülek öğretti. Hemen hemen 7 sene önceydi, yuvamıza daha yeni taşınmış, ne kızılçam ormanını, ne de yokluğunu biliyorduk. 6 ay sonra Kızılçamların kesilmesiyle ormanın yokluğunun ne anlama geldiğini öğrendiğimizi sandık. Önce bize sadece ağaçlar gitti gibi gelmişti.
Ya ilk ya ikinci kış öyle bir kar yağdı ki, arkasından gelen baharla sadece Cülek’i değil mor hezareni, çiğdem şeytanını, kumacık otunu, ban otunu, güzelceyi, çivit otunu, gıcıropu tanıdım. Cülek uzun dallarını yere sermiş, yaprakların arasındaki kırmızı meyvelerini büyütüyordu. Fotoğraflarını çekip Türkiye Bitkileri sosyal medya grubunda kim olduğunu soracaktım ki baktım hemen herkes aynı şeyi sormuş. “Bu nedir?” Gözler istenirse kuş gözlerine dönebilir bir anda, eğer bir bozkıra bakıyorsan. Dağlık bölgelerdeki bozkır alanlarında, yol kenarlarında yetişen Cülek. Sonraki baharlar bir daha yüzünü göremeyince varlığını karın bereketine bağlamış, ormanın yokluğunun bahşettiği açıklığın senin için ne anlama geleceğini tam olarak kavrayamamıştım. Bunda ormanın tarafını tutmamın da payı var. Adına Mihrap ve Göğebakan denilen ormanların torunları indirilirken bozkırı da sevebileceğini düşünemiyor insan. Pahası ağır çünkü. Ama işte gitti orman ve anladık ki kendi haline bırakılmış bir düşüncesizlik bile meyve verebiliyor.
Yaşadığımız köyün adı Çaltıbozkır. Uzun zaman varlığını Çaltı ve Bozkır adlarıyla sürdüren iki köy birleşip bu adı almış. Çaltı tarafının hikayesi şu ki; tarla açmak için olsun, tapulu kesimler için olsun, kereste için olsun kızılçam kesildikçe yerini çaltı kaplamış. Çaltıdan ötede ise meşelerin de hüküm sürdüğü bozkırlar uzanırmış, daha yoksul bir bozkır da olsa hala öyle.* Cülek’in varlığını kimlere borçlu olduğunu görebilmem için tüm bu hikayelerin bir araya gelmesi, ormanla bozkır arasında durmam, zaman geçmesi, zamanın üzerine kar yağması, rüzgarın tüm yapraklarını süpürmesi, sıcağın alnını çatlatması gerekiyormuş.
Gördüm.
Kesimden sonra yeniden tohumlama yapılan alanda Kızılçamlar bir yere yetişmeleri gerektiği telaşıyla koşturmaya başlamadan evvel kısa bir süre için bozkırı ağırlamış bu dağ. Yine de anlamakta zorluk çekiyorum. Burası hep yok edilip yeniden filizlenen bir Kızılçam ormanı idiyse Cülek’in, mor hezarenin, çiğdem şeytanının, kumacık otunun, ban otunun, güzelcenin, çivit otunun, gıcıropun işi neydi çam iğnelerinin altında?
Çaltı’yla Bozkır arasında gezinen kuşların, karıncaların, domuzların, geyiklerin, tavşanların, tilkilerin marifetini gör şimdi de. Hatta topunu öteye sürdüğümüz kurdun, ayının, vaşağın bile bir parmağı vardır bu işte. Ardında böyle bir miras bırakmak ne incelikli iş. Çakıl rengi yaz postuna yapışan Cülek tohumu, sen hız kesmeyen bir kış yağmuru altında yiyeceğini arar, öte yandan her silah sesiyle kırılan kalbinin gövdenden ayrılacakmış gibi gümbürdemesinden korkarken, üzerinden akıp toprağa düşer veya belki bir keçiboğan dalına takılır. Bekler, bekler, bekler orada, bir kuş yavrusu yuvasında neyi, nasıl bekliyorsa öyle.
*Bu bozkır bilimsel anlamda bir bozkır değil. İnsana ve betona yakın, kızılçamların yetişmediği meşe ve yemişlerin bol olduğu, bozkır bitkilerinin yetişebildiği düzlüklere sahip alanlar.
Anlayışıma fener tutan iki yazı;
“Türkiye Bozkırlarının Floristik Zenginliği”, Tuna Ekim, Alıç Ağacının Gölgesinde Anadolu Bozkırları, Yayına hazırlayanlar: Tuna Ekim, Mutlu Kart Gür, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2017
“Kum Yöreleri”, Aldo Leopold, Bir Kum Yöresi Almanağı ve Oradan Buradan Eskizler, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2018
Notlar: Geleneksel olarak cülek yaprakları ve körpe dalları pişirilerek, meyvesi aşırıya kaçılmadığı sürece çiğ olarak yenilebiliyor. (Kaynak; Türkiyenin Yabani Besin Bitkileri ve Ot yemekleri, Prof. Dr. Erhan Tuzlacı, Alfa Yayınları, 2011)
Yıllar geçerken, sayınca hep geçer, bitkimiz de Chenopodium (Sirken) cinsi arasında sayılırken Blitum adında Türkiye’de tek türle temsil edilen bir cinse dahil edilmiş; Blitum virgatum, sinonimi: Chenopodium foliosum
Aynı cinsin üyesi Blitum capitatum için yapılan uyarılara bakabilirsiniz; https://pfaf.org/user/Plant.aspx?LatinName=Blitum+capitatum
Henüz meyveye durmamış bitkiyi görebilmek için ziyaret edebilirsiniz; https://luontoportti.com/en/t/2711/leafy-goosefoot