Düşünsenize bir çiçeğe gömülmüşsünüz, nektarından, poleninden artık ne varsa hapur hupur götürüyorsunuz ve yahut o çiçeğe sevdalı bir başka böceği yiyeceğim diye bekleşiyorsunuz, olmadı, rüzgâr esiyormuş konaklayacak bir yere ihtiyacınız varmış kanatlarınızı dinlendirebilmek için veya güneş o kadar yakıyormuş ki çiçeğin iki yaprağını kendinize siper etmiş günün batmasını bekliyormuşsunuz. Böyle geçer yabanda bir gün.