12 Aralık’ta Karakış’ın kışı başlar. 1 hafta sürer. Esas rüzgâr vuuuvvv vuuuv diye eser, sesinden durulmaz. Koca 90. Kış başlar gayri. 12 Aralık birinci gün. Domuzların çiftleşme zamanı da başlar. Amma 20 gün sürer, amma bir ay. Yirmi, otuz tanesi billenir*, sürü hâlinde. Aynı köpek gibi boğuşurlar. Şöyle yayan yürüyecek olusan sana bile zarar verii, keçi sürüsüne dalacak olsa parçalar atar keçiyi. Gözü hiçbir şeyi görmez.
Şimdiden yanan ateş gümüşleniyor. Bu karın geleceğinin belirtisini veriyor. Korda bir parlaklık olur gümüşlenme o. Daşlar var Ardıçlı tepe’de**. Kargaduzu deriz biz, o şekil daşlar var. Güneşte insanın gözünü gamaştırır, aynı öle olur. Ben 1 metre bekliyorum. Belki aşağı olur, belki yukarı. Barandayı ondan çektim çadırın üstüne. Siz de hazırlığınızı ona göre yapın.
– Var mı başka önerin yazıyom bak.
– Yok gayri, yok. Zihnim dinlensin. Hatırlarsam başka gün viririm.
– Mantar ne zaman olacak, peki?
– Daha var. Domuz eşelenmiş, şordaki çamların orda. Hani ya, toprak kuru daha. Pür ıslanacak. Pürün altındaki gubur ıslanacak. Toprak suyu emecek, ondan sonra olur mantar. Biz kör duman deriz, sis çökecek. Sonra çıkacaksın mantara. Bu sene hep dolaşacak davarcılar. Belki onlar da bilirdir bu mantarı. Bilme mi?
Önceki seneler mantar topladığımız yere Sarıkeçili bir aile gelmiş. Ahmet Abi’nin endişesi ondan. Yeni ocaklar bulmamız lazım. Hülyasını kurduğumuz “Lactarius deliciosus”. Bu yörede kermes meşesi ve kızılçamla birlikte yaşar ve ‘sarı mantar’ adıyla bilinir. Geçen sene kuraklıktan dolayı hiç toplayamamıştık. Bu sonbahar ise üçüncü yağmurumuzu karşılıyoruz.
* Billenmek: Toplanmak
** Ardıçlı Tepe: Köyün kutsal mekânı. Koca ardıcın dallarına dilek dilenerek bez bağlanır. Hemen altında da bir kutlu kişinin mezarı olduğuna inanılır.