Daha 4 gün önce “Tohum çanağı” yazısında Beyaz Kurna’dan bahsederken şöyle demiştim; “Örneğin Beyaz Kurna, ya yeni yapılan Mersin-Alanya yolu hafriyatı altında kalacak, ya eski yolu kullanmayı bıraktığımızda hususi bir yangına, torpilli bir su basmanına kurban edilecek.” İyimserlik etmişim. Eski yolu bırakmamızı beklemelerine gerek yok ki. Sahil rant. Sahil beton.
Boğsak’ta yangın çıktı. Sabotaj ihtimali üzerinde duruluyor, bir kişi de gözaltına alınmış. Sahil kesiminde olsa da aynı ormanları paylaşıyoruz. Bu kadar yakın olmasa da dünyanın her bir yerinde yanan her bir orman evimiz. Şuracıkta. İki gündür Antalya, Adana, Mersin, Aydın, Muğla, Osmaniye ve Kayseri’de ormanlar yanıyor.
Adana’ya gitmiştik apar topar geri döndük. Dönerken önümüzden usulca akan bir yılanı ezmemeyi becerecek kadar yavaştık, henüz asfalt kaderle tanışmamış yavru bir yaban tavşanını görebilecek ve sakince acemiliğini izleyip yol verebilecek kadar yavaştık. Hatta karşıdan gelen bir arabayı durdurup onların da görmesini sağladık. Şimdi Boğsak’da yüzlercesi insanın ateşinden kaçar, kaçamazken.
Evimiz yanıyor.