Gönlüm farklı bir kantaronun yamacına ilişmek istiyor. Ana yoldan ayrılıyorum. Uludağ kantaronu (Hypericum olympicum), kayalık (genellikle silisli), taşlık yerlerde yetişiyor.
Kantaronlar uçucu yağlar içeren yarı saydam bezlere ve bazen “hiperisin” içeren kırmızı veya siyah bezlere sahip çalılar veya bitkiler olarak tanınırlar. Bezler bitkinin yapraklarında, yaprakçıklarında, anterlerinde, gövdesinde, taç yapraklarında ve çanak yapraklarında bulunabileceği için eğer tür düzeyinde tanımak istiyorsak tüm bu bölümlere dikkatlice bakarız. Bazılarında ise bu bezlerden yoktur. Bitkinin hayat formu, otsu mu çalımsı mı olduğu da önemlidir. Tabanda odunsulaşmış dallara sahipse çok yıllıktır mesela. Ve daha neler. Bu bilgiler fazla teknik gelirse denilebilir ki bir bitkiyle tanışmanın bildiğimiz yolu budur. Onunla merhem yapacaksak da bunları bilmeliyiz, mevsiminde dibinde bitivermek için de, meyvelerini toplayabilmek için de. Ancak “Bahçenin Gerçeği” yazısında anlattığımın tersine değdiğimiz her kantaronun ne olduğunu bilmek çok da kolay değildir.
Uludağ kantaronunun yapraklarında düzensiz sıralı bezler vardır veya yoktur, çiçekte genellikle görülmez. Çanak yapraklar kiremit gibi birbirinin üzerine biner. Flora of Turkey’de yer alan çanak yaprakları çizimi onu tanımayı kolaylaştırır. Gövde genellikle dik, nadiren yatık olabilir. Duruşuyla Toros kantaronuna çok benzer (Hypericum auriculatum) ama bu tür endemiktir ve doğal yayılışı Akdeniz’dir. Bundan da öte Davis’in çalışmasında Toros kantaronu Uludağ kantaronunun bir alt türü sayılıyordu. Yapılan revizyon çalışmalarıyla ayrı bir tür sayılmaya başlandı. Bir de mesela bir tıbbi kantarona göre kocamandır çiçekleri, çiçek irisidir. Ege ve Marmara’nın güney kesiminde, 0 -1800 rakımları arasında yaşar.
Böylece Uludağ kantaronu, önünden geçip gittiğimiz, sarı çiçekli bitkilerden biri olmaktan çıkıp kendine has yaşayışı olan bir bitkiye, haziran ayında nereye bakacağımızı şaşırarak dağ tepe dolaşırken görmeyi umduğumuz bir tanıdığa, yolumuza yoldaşlık eden bir arkadaşa dönüşebilir.