Bu dağda ekşi kulağı (Rumex sp.) seven sadece ben miyim diyordum, çünkü Ege’deki gibi rağbet edilmiyor onlara. En azından bir türü yerleşiklerimizden oysa. Derken benekli bakırla tanıştım (Lycaena phlaeas). Bu sene kelebeklerin nüfus ve çeşitleri o kadar arttı ki. Neredeyse bir Akdeniz bozkırındayız, tek fazlamız su tutma becerileriyle kireç taşları ve bahçeyi çevreleyen genç/yaşlı orman. 2-3 sene içinde gözümüzün önünde olan değişim, toprağı kendi hâline bırakınca, mümkün olabildiği kadar destekleyince ve kelebeklerin sevdiğine dokunmayınca oldu biliyorum ama yine de inanmakta zorlanıyorum. Burası kelebekler için bir ara, çayır olmaya özenen bir dölek.
Hoş geldin benekli bakır, desene yavrularınla ekşi kulaklarımızı bölüşeceğiz. Bir sürü labada tohumu da bulmuşum, ilk yağmurumuz da yağmış, yok başka bir şey istediğimiz.