Tespih ağacının (Melia azedarach) geçmişine yönelik bulabildiğim tek atıf “Ülkemizde İzmir, Adana ve Hatay yöresinde kültüre alınmış olup parklarda süs ağacı olarak yetiştirilmektedir” ibaresi. Bu bilgi de 1975 tarihli P. H. Davis’in “Flora of Turkey and the East Aegean Island” adlı kitabının 5 cildinde yer alıyor. Neden kültüre alınmış ve kim almış sorularının cevaplarına ulaşamadım dolayısıyla. Ulaşmak hoş olurdu çünkü bu ağacın altında salındı ilk gençliğim. Antakya’da kent ağaçlandırmasının kahramanıydı tespih ağacı.
Hindistan ve Çin’de doğal yayılışı bulunan tespih, son yıllarda “NeemAzal” marifetiyle tanınır oldu. Azadirachta indica (Hint leylağı) veya Melia azedarach (Tespih Ağacı) bitkisinden elde edilen doğal bir tarım zehiri Neem ekstraktı. Hem doğal hem zehir aynı cümle içinde, oksimoron örneği gibi oldu ama* bitkilerimizin özsuyunu emen böcüleri öldüren bir madde sonuçta bu ekstrakt, dolayısıyla böcüler için zehir. Ama doğal sıfatıyla organik tarımda da kullanılıyor. İki bitkinin de içerdiği “Azadirachtin” maddesinin birçok “zararlıya” karşı beslenme, yumurtlama, yumurta açılımı, büyüme ve gelişmeyi engelleyici etkileri bulunduğu bildiriliyor. Elbette tarım zehiri kullanımı düşünüldüğünde tercih edilebilir bir çare olarak görülebilir ancak temelde, yapay veya doğal, zehir kullanımına yol açan “savaş” mantığı değişmiyor. Bu cümleyi geçimini topraktan sağlamak zorunda kalmamış bir insan olarak kurduğumun farkındayım. Bugün tarım zehirlerine karşı durabilmek kanser olup da kemoterapiyi reddedebilme gücü gerektiriyor. Bu gücü edinmemizi sağlayacak araçları herkes için ulaşılabilir kılamadığımız sürece “savaş” dışında bir yöntemi hayata geçirebilmek çok zor. Yine de Neem ekstraktı ve benzeri ürünlere çoğunlukla geçimini topraktan sağlamak zorunda kalan küçük çiftçilerin değil daha başka profillerin ulaşabildiğini düşünebiliriz sanırım. Küçük çiftçiler hala yapay zehirleri tercih ediyor.
Bitki ekstraktlarının yaklaşık 4000 yıldır “zararlı” addedilen canlılara karşı kullanıldığını düşünürsek sorun iyice içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Nasıl ki çimento Horasan harcının günümüzcesi ise bu ekstraktlar da tarım zehirlerinin atası diye görülemez mi? Belki sormamız gereken soru “Neden savaşıyoruz” sorusudur. Neem ekstraktı ve benzerlerinin doğal bir mücadele yöntemi olduğu söylense de bugün tüm dünyada kullanılan tarım zehirleri kadar neem ekstraktı veya herhangi bir doğal ajanı yeryüzüne boca etsek nasıl bir tabloyla karşılacağımızı tahmin etmek zor olmasa gerek. Üstelik X ürününü karlılıkla satan bir firmanın biraz nazlanarak da olsa Y ürününü satmaya geçmesi çok zaman almayacaktır.
Oysa “ Azadirachtin” veya benzeri maddelerden yararlanmanın başka yolları da var. Tespih ağacını bahçenize ekmek. Allelopatiyi kökleriyle, yapraklarıyla anlaşan/anlaşamayan bitkiler diye çevirebiliriz. Hani iki bitki yan yana düşer de, halleşirler de sarıla sarıla büyürler ya veya tam tersi. Bir diğer deyişle kardeş bitkiler veya birlikte yaşayamayan bitkiler. Örneğin Ceviz ağacı’nın salgıladığı “ juglon” maddesi bir çok bitki için zehir etkisi yaptığından “altında bir şey bitmez” denir. Ama bu maddenin zehir etkisi göstermediği bitkiler de var, mesela kavun gibi. Tespih ağacı da allelopatik bir bitki.
Buradan bakınca gördüğüm tek şey yanyana bitme çözümleri. Hey! Bu yaklaşım, bulmakta hiç zorlanmadığımız doğadaki düşmanlarımıza açtığımız savaşlara hiç benzemiyor değil mi? Birbirini kollayan, gözeten, besinini, bilgisini birbiriyle paylaşan bitkilerle birlikte yaşıyoruz. Onlar da bizimle birlikte yaşıyor. Nasıl yanyana bitebileceğimizi düşünelim, düşünmüş olan koca anaları düşünelim. Neyi düşündüğümüz ne bulduğumuzla o kadar ilgili ki.
Tohumdan yetiştirmek
Sonbahar sonunda olgunlaşan salkım saçak sarı meyveler toplanır. Bir süre suda bekletip yumuşamaları sağlandıktan sonra tohumlar çıkarılır. Hemencecik veya 3-5 gün suda beklettikten sonra ekilir. Ben denemedim çünkü tohumunu toplayıp dağıttığım sıralarda Adana’nın Adalı köyünden geldi fidesi. Bir bahçeden. Büyüyüp çiçek ve meyve bile yaptı.
Not: Bu yazı benim için de bir düşünme pratiği oldu, amaç bir cevap vermek değildi. Zira ben de geçen sene neem ekstraktı kullandım. Şimdi ise bunun düşünce tembelliğinden kaynaklandığı sonucuna varıyorum.
*Tabii böcüler açısından düşünüyorum. Yoksa doğa zehirden zengin.
Kaynaklar;
https://kimyaca.com/ceviz-ve-juglon/2/
https://earsiv.anadolu.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/11421/1485/458538.pdf?sequence=1&isAllowed=y