Deli karanfilin pembesi dur diye bağırınca, durdum. Toprak yerini taşa bırakmışken. Ve taş bildiği tüm çiçekleri açmışken. Üzerine konacağım mis kokulu koca pelemirin de, sıra gelmiyor. Kelebekler, envai çeşit böcek. Başında sevdalı bir uğultu. Yol kenarlarını seviyormuş ya, uğultuyu bölen araba sesleri kaçırıyor beni, kelebeği, böceği. Nereden baksan bu yollar, korkutan bir bööööö. Ama yolun karşısına da geçip birleştirmiş coğrafyayı pelemir. Çiçeklerin gözünden bakınca asfalt yok.
500-2000 rakımları arasında Akdeniz ve İç Anadolu’nun doğusunda yetişiyor. Kayalık, kalkerli yamaçlar ve yol kenarları yuvası. Diğer pelemir türlerinden boyu, yaprak yapısı, iri çiçekleri ve çiçek başı sayesinde ayrılabiliyor. Kimi türleri ise hem tıbbi amaçlarla hem boyar madde olarak kullanılabiliyor.
Bizim türümüz Cephalaria balansae’nin çiçek başçığı (kapitula), Antalya’da epigastrik yanma tedavisinde ve aynı zamanda kuru çiçek olarak kullanılıyormuş. Kuruduysa tohumlarını alıp toprakla buluşturmak yeğ.
Türkiye’de yetişen Pelemir türlerinin tanı anahtarları için; https://journals.tubitak.gov.tr/botany/issues/bot-14-38-5/bot-38-5-9-1310-6.pdf