Çoğu kez bitkilere dokunmaktan bahsediyorum. Bu dokunup geçmek değil, tanımak için dokunmak. Bir insana dokunur gibi.
Bir süredir bir bitkiyi takip ediyorum. Ne olduğunu anlamamıştım ve bir şekilde de dokunmayı es geçmişim. “Canım,” diyorum, “hadi aç çiçeğini, merakta bırakma beni.” Tık yok. Tomurcukta ve hâlâ tomurcukta. Hemen arkasında biten emcek (Onosma sp.) bitkisinin çiçeklerine bakarken elim ona değdi. Değer değmez de ne olduğuna aydım. Nakıl (Silene sp.) olabilir. İnsanı sevindirmek ne kolay.
Nakıl türlerinde gövdeye dokununca bu yapışkanlığı hissetmek mümkün. Hani bir böcek üzerlerine konacak olsa kurtulmak için epeyi çırpınması gerekir. Bir çeşit savunma mekanizması veya cezbetme yöntemi olsa gerek.
Ve tahminimce gıcıpancar (Silene confertiflora) Elbette doğru olup olmadığını çiçeğe durunca anlayacağım.