Sonbahar, ormana ancak sızabiliyor. Örneğin bir karaçalıysanız dikenlerini bilemiş, kuşların didiklediği yemişleriniz varsa; menengiç, sumak, yaban kızılcığı, ahlat, karamuk, üvez, alıç, sandal, dağ muşmulası gibi, saklanamazsınız kızılçamların, sedirlerin, ardıçların, kermes meşelerinin arasına. Alınız parlar uzaktan. Ne renkte parladığınıza bakarım ben de.
Kayanın yüzündeki menengice
sedirin eteklerindeki sumaklara kan.
Pıynar köküyle yaban kızılcığının köküne inan.
başı ayrı olanın kökü bir.
Elimdeki güneş
yaprak dökerken bile tam.
Alt alta yazınca şiir olmuyor ama sonbahar habire şiiri çağırıyor.
Hem de acı sözlerle çağırıyor.
Yok burada o acılık.
Alıp başını kurda sığınmak istiyor acımaktansa
öte yandan o kadar çok istedi ki artık istemekten utanıyor.