Derinin gözlerinin yeryüzüne açıldığı yerlerde, mağara ağızlarında yetiştiği için bilimsel tür adı “cavernarum” olmuş, biber yavşanının (Teucrium cavernarum cf.). Endemik bir bitki. Dünyada sadece Türkiye’nin Doğu Akdeniz bölümünde yetişiyor. Teucrium’larda bitkinin türünü tayin edebilmek için yaprak şekli, yaprak kenarlarının yapısı, tüylülük durumu ve yaprak sapının olup olmaması önemli. Çiçek şekilden şekle, renkten renge girip insanı yanıltabiliyor. Çiçeğe göz kırpıp yaprağa bakmamız gerek.
Yuvasını başka endemik bitkilerle paylaşıyor biber yavşanı. Çünkü kayalar, tepeler ve ormanlarla yolu kesilmiş açıklıklar endemizm açısından bir hayli zengin. Alçı otu bunlardan biri, bir diğeri arı otu, sonra bir sıraca otu türü, artık tohumda, yaprakları kurumuş kim olduğunu çıkarmak zor. Sonra bodur deli çay, yurt yoğurt otu. Kime eliniz çarpsa endemik veya büyük olasılıkla endemik olmalı.
Elbiseme takışan diken ise kuşburnuna ait. Endemik değil ama ısırarak hatırlatıyor görülüp geçilemeyeceğini. Onları yapay bir ortamda yetiştirmek o kadar zor ki. Denemiyorum değil, ama olmuyor. Milyon yılların birikimini taklit etmeye çalışmak mümkün mü? Bu yüzden botanik bahçeleri kayaları taşıyıp bu türleri yaşatmaya çalışıyor. O serinliği, korunaklılığı, güneş ışıklarının bir yalayıp geçişini, kayaların üzerindeki mineralleri, ta tepelerden akarak bitkiyi besleyen, kökünde biriken azıcık toprağı, boğazdaki rüzgârın çalımını, tam kararında kim bir araya getirebilir? Evim de evim diyorlar bu yüzden. İşte evleri bize bakıyor.
Not: Verdiği bilgiler ve bitkinin teşhisi için Teucrium üzerine çalışmalar yapan Süleyman Doğu hocamıza teşekkür ediyorum. cf. uzantısı “benzer” olduğunu gösterir, Net bir tanı bitkiler incelendikten sonra konulacak.