“Ormanda çalı mıyım
Çalının dalı mıyım
Adanalı dururken
Yabancı alır mıyım”*
Adana patlıcanı, küçük mü küçük, mor mu mor. Ele avuca göre. Bildiğim iki insan türü var, kendi patlıcanı olmadan dolma yapmaya nazlanan, biri Antakyalı, biri Adanalı. Var mı başka böylesi bilmem.
Eski zamanlarda coğrafya değişince sebzeler ve meyveler de değişirdi. Türkiye’nin en güney ucundan yola çıkıp dağları aşar, ovalardan geçerken her şehir başka bir tadıyla geliyor gözümün önüne. Ki azıcık da olsa hâlâ böyle. O azıcık hiç olmadan yaşadığım yerdeki yerel tohumların peşine düşmeyi ve korumayı kendime iş edindim. Bir iki günü buna ayırmak bile çok şeyi değiştiriyor. Yerel tohumlar özellikle tarım alanlarına dönüşmemiş, ekilebilir arazileri küçük ve sulama imkânları olmayan dağ köylerinde yaşıyor, yaşatılıyor. Her yerde aynı çeşitte ve belli sayıda meyvelerin yetiştiği bir dünyada hangi çocuk yaşamak ister? Masal kitaplarındaki kötülerce yönetilen kasvetli ülkeler gibi. Oysa bir sebzenin tüm çeşitlerinin boy boy dizildiği fotoğraflara bakmak, onları görmek, yetiştirmek bile gülümsetiyor insanı. Neden?
Tohum toplayıcılığıyla ünlenince bir süre sonra nereye gitseniz herkes hazinesini paylaşmak istiyor. Gözlerde bir ışıkla birlikte bir yerlere gidilip bir kutu, bir poşetle dönülüyor. Katlı peçeteler açılıyor, ufak ufak kutular içinden hikâyeleriyle birlikte tohumlar dökülüyor. Kimden alınmış, nerede ekilmiş, tadı nasılmış? Çok dayanıklıymış, mis gibi kokarmış, bir kere eksen vazgeçemezmişsin.
Bir yerel tohumlar atlası yapmayı hayal ediyorum nicedir. Türkiye haritası üzerinde il il yetişen yerel meyve ve sebzelerin, fotoğraflarını, özelliklerini, hakkında biriken anı ve deneyimleri, hatta mümkünse tohumlarını nereden bulabileceğimizi gösteren. Web sitesi olacak ama belki basılır da. Elbette bu bilgiler nereden bulunacak ve derlenecek sorusu var. Böyle bir proje için her ilden gönüllü olacak insanlara ihtiyaç olacaktır. Gidip araştırıp meyve/sebzenin fotoğrafını, bilgilerini gönderebilecek insanlara. Ama öyle kuru kuru değil. Kuru bilgi orada burada dokümanlarda da bulunuyor. Yaşayan, cıvıl cıvıl bilgiler olmalı. Bunun tek yolu da tohumun yaşıyor olması.
* “Adana Yollarında”, bir Adana türküsü, Söz ve beste: Abdurrahman Yağdıran