Baharın tohumlarını ekmeye devam ediyorum. Yağmur yağar gibi yağmaz gibi yapınca işi bırakıp saldım kendimi bahçeye. Saatlerce yürüyerek ziyaretine gittiğim bir düğün çiçeği meğerse burnumun dibinde bitmekteymiş. Mart başında ektiğim pülüskün tohumları patlamış. Patlamış deyip geçemeyeceğim bir heyecanla bakıyorum ilk yapraklarına. Bir de tohum bilmeceleri var ki, ekerken adını yazmadığım. Bu ne acaba? Peki şu ne? Büyüyüp kendilerini belli edene kadar büyüyecek bir bilmece. Yağan yağmurun bir damlacığı alıç ağacında soluklanıyor. Yünlü kuşgözü (Myosotis refracta), o görülür görülmez çiçeklerini açmış.
– bütün vakitler bahçesine teslim olmuş bir düğümüm.
