Bugün hava kapalı. Az önce dolu atıştırdı. Sonra hava açılır gibi oldu. Yağmur bulutları altında bekleşiyor dünya. Tekrar yağacak belli. Madem dışarı çıkamayacağız sobayı yakıyoruz.
Sabahleyin gözümüzü orman işçileriyle açtık. 2 sene önce kesim yapılan, sonra kızılçam tohumlarıyla tohumlanan alanda, bu sene seyreltme yapılıyor. 3 işçi de seyreltme yanında Orman Müdürlüğü’nün çektiği, domuzların, rüzgârın, yağmurun devirdiği çiti tekrar onarmaya gelmiş ama yağmura yakalanmış, sığınabilecek bir çatı için kapımızı çaldılar. “Boşuna bir iş değil mi, o çitler 1 aya kalmaz yeniden yıkılacak?” diyorum. “Öyle de, Ankara’dan denetçiler gelecekmiş,” diyorlar. Keçilerin memelerini yırtan dikenli teller tekrar dikilsin. Denetçilerin dört başı mamur bir kesim alanı görmelerinden ve sonra burayı unutmalarından önemli değil hiçbir şey. Ama domuzlar o vurdumduymaz derileriyle, kendilerini hatırlatarak nasıl yıkıp geçiyorlar çitleri.
Yakınlarımızda malcılık yapan bir aile bizi sütsüz bırakmıyor. Satmayıp paylaştıkları sütü almak boynumuzun borcu. Ama ihtiyaç fazlası bizim için de. O zaman ne yapılacak? Yoğurt uyutulup, sonra da sobanın üzerinde karıştıra karıştıra kaynatılacak, muhallebi kıvamı alana kadar. İçine de biraz tuz attık mı, olacak sana tuzlu-yoğurt. Antakya’nın kahvaltılığı. Pişmeye yakın azıcık kuru zahter ve birkaç taze sarımsak doğranacak içine veya gönül hangi tadı çekerse o, bu işin fantezisi olacak. Yoksa damak tadına göre tuzla kaynatılan yoğurttur özcesi. Sabahları bir kâseye koyup üzerine zeytinyağı ve pul biber gezdirilip yenir ama evde taze yoğurt yoksa sulandırılıp yoğurt niyetine de kaşıklanır, aşın yanında. Tandırda pişen katıklı ekmek ve biberli ekmek içine katılır. Kabak ve ıspanak boranisi tuzlu-yoğurtla pişirilir. Bir de domates, salatalık, kuru soğan, maydanoz ve zeytinyağı ile salatası yapılır.
Bir yoğurt saklama usulüyken damaklara yerleşmiş, artık taze yoğurtlar buzdolaplarında saklanabilse dahi aranır bir tat olmuştur.
İşçiler gitti, tuzlu-yoğurt, 2 sene önce kesilen ağaçların dalları üzerinde fokur fokur kaynıyor hâlâ.