Havaciva (Alkanna tinctoria). Cins adının Arapça el-henna veya al-hinna (kırmızı boya veren çalı) sözcüklerinden geldiği düşünülmektedir. Tür adı ise boya anlamına gelen tinctor, tinctus kelimesinden gelir. Akdeniz ve Batı Anadolu’da yetişen, 10-30 cm. boyunda, çok yıllık bir bitkidir. Kaliksle hemen hemen aynı boyda olan mavi çiçekleriyle ayırt edilebilir. Türkiye’de 4 alt türü yetişir. Alkanna tinctoria subsp. glandulosa alt türü korumaya tabidir. Nisan-Temmuz arasında çiçeklenir. Kireçli toprakları sever. Eğlik, ennik, hevecive, tüylü boya, yer ineği adlarıyla da bilinir.
Mısırlılar kırmızı boya elde etmek için Alkanna tinctoria ve Lawsonia inermis (Kına) bitkilerini kullanırlardı. Mavi renk için Indigofera türleri ve Isatis tinctoria (Çivitotu) kullanılırken, sarı için Punica granatum (Nar) ve Carthamus tinctorius’tan (Aspir) yararlanılırdı. Bu amaçla tarımını da yapmışlardır. Romalılar ve Yunanlılar bitkiden ilaç olarak da faydalandı. Bitkiyle ilgili ilk kaydın köklerin mide ülseri için kullanımını açıklayan Hipokrat tarafından yazıldığı düşünülmektedir. Geçmişte kadınlar havacivayla yanaklarını boyarmış, günümüzde de yaygın olarak kozmetikte renklendirme amacıyla kulanılmaktadır.
Halk hekimliğinde dıştan cilt yaralarının, yanıkların tedavisinde ve mide ülseri için kullanılmıştır. Sonbaharda çıkarılan kökler gölge ve havadar yerlerde kurutulur. Köklerden yapılan çay kullanılır. Bitkinin tüm bölümleri ve özellikle de kökleri yüksek oranda pirolizidin-alkaloidleri içerdikleri için dahili kullanımlarında dikkatli olunmalıdır. Uzun süre kullanıldığında alerji ve karaciğer harabiyeti, kalp yetmezliği, hipertansiyona neden olabilir. Yanlış kullanımlarda insana zararı olabilen bu alkaloidler bitkinin böceklere karşı kendisini savunmasını sağlar.
Doğal yün boyama için değerli bir bitkidir. Bu boya ahşap, yağ, balmumu renklendirmek için de kullanılır.