Yabanılların karıncanın taşıdığı iğnelik tohumunu görebilecek zamanları vardı, hatta hayatları vardı demeli. Bir hayatları vardı. Otların içinde yaşayarak edindikleri bir hayat. Ben de gördüm. Hasatçı veya tarım karıncaları olarak bilinen bir karınca cinsi üyesi (Messor) yuvasına iğnelik tohumu taşıyor. O kadar zor bir iş ki karıncanın işi. Tohum kancası her adımda bir yere takılıyor, karınca tohumu kurtarmak için çabalıyor; ileri geri, sağa sola, alttan, üstten, çekerek. Bir süre sonra ot yoğunluğu yüzünden takip edemiyorum.
İğnelik tohumları karıncalar tarafından taşınıyor. Tohumların bir bölümünü yiyorlar, yemeye yetişemedikleri ise çimleniyor.
Kimi bitkiler milyonlarca yıldır karıncalarla ortak yaşamanın benzer bir yolunu bulmuşlar; onların sevebileceği besinleri tohumlarına iliştirerek mesela. Besin içeren çıkıntılar karınca tarafından yenir, tohum ise yuvanın bir yerinde çimlenmeyi bekler. Bu özetleyerek geçilebilecek bir ilişki biçimi değil elbet. Her şeyden önce karşılıklı. Bitkinin karıncayı ödüllendiren nektarlar salgılaması, karıncaya yuva olması bu ilişkinin başka yüzleri. Üstelik yapılan araştırmalar bitkilerle böyle bir ortakyaşarlık ilişkisi geliştiren karınca türlerinin evrimsel olarak daha avantajlı olduklarına dair bir sonuç da bulamamış görünüyor.
İğneliğin karıncalar için ayırdığı böyle bir besin deposu yok. Ancak yuvaya taşınan yüzlerce tohumdan mutlaka çimlenen oluyor. Hem karıncalar tarafından dağıtılarak gelişme/büyüme ihtimallerini artırıyorlar, hem de havalandırılmış toprağa sahip organik maddece zengin karınca yuvaları, iğneliklerin yeni yuvası oluyor. İğnelik kuraklık ortamında veya yeterince besin bulamadığında biyokütlesini azaltarak; yani daha az çiçek ve yaprak yaparak yaşayan bir bitki. Toprağa düştüğü yer ne kadar bitekse o kadar iyi gelişiyor. Bitkilerle karıncaların kurduğu bu ilişki biçimi özelleşmiş bir ilişki. Yeri doldurulamayacak olanlardan. İklim değişimi baskısıyla karınca türleri daha yaşanabilir yerlere göç ettiğinde, bu kadar hızlı göç edemeyen bitkiler hayat arkadaşını yitiriyor. Tohumunu ekecek, yeryüzüne pay edecek kimsesi kalmıyor. Bir de kiminin istese de göç edemeyeceği gerçeği var. Kimi canlar, küçücük habitatları biricik yuvası bellemiş durumda.
İğnelik (Erodium cicutarium) tıbbi kullanımları da olan bir besin bitkisi, bal bitkisi, toprakta azot varlığının göstergesi, çokgözlü esmer kelebeğinin (Aricia agestis) tırtıllarının besinlerinden biri aynı zamanda. Yani bir dev.