Nakılların (Silene sp.) gövdelerinin yapışkan olduğundan bahsetmiştim. Bu tıpkı diken, tüy, sert kıllar gibi, bitkilerin otçullardan korunabilmek için geliştirdiği bir savunma mekanizması.
Sapı görünen bu bitkiyle baharda tanıştık, sadece yapraklarına bakarak bir tür sığır kuyruğu (Verbascum sp.) olabileceğini düşündüm önce. Gövdesini büyüttükçe Akdeniz’de görme şansımın olmayacağını bilmeme rağmen acaba deli kuduz otu (Alyssoides utriculata) olabilir mi dedim? Belki Marmara’dan, Karadeniz’den bir kuşun kanadında gelmiştir tohumları. Öyle değilmiş ama yine de hayal etmek güzeldi.
Şimdi biliyorum ki o bir nakıl. Kanadını nakıla kaptırmış bu böceğin de dünyada son parlayışı. “Yapmış bir hata, büyüklük sen de kalsın, affet bu acemiyi” denilmiyor ne yazık ki, kurtarmayı denesem, kopacak kanatları.