pat!

“Çocukken patlangacın tohum kaplarını patlatmak en büyük eğlencemizdi” diye başlayabilmek isterdim ama öyle değildi, varlığından bile haberdar değildim.

Patlangacın mevcudiyeti hiç hafife alınacak şey değil. Çocuklardan çalınmış olanın ne olduğunu ve çocukları da ne çaldığını bilmeyen bir hırsız olarak yetiştirmenin ne demek olduğunu görmek gerek. Patlangaç ve arkadaşlarının yerine konulabilecek hiçbir şey bulamıyorum; ne iyi bir eğitim, ne sağlık sigortası, ne güvenlikli bir site eksikliğini dolduramıyor.

Patlangaç (Colutea cilicica) eğlencesinin yanında toprağa azot bağlayan bir çalıdır. Hem toprağı iyileştirmek için hem de erozyon kontrolünde kullanılır. Türkiye’nin hemen her yerinde doğal yayılışı vardır. Hem tohum keselerini patlatmak tohumlarını saçmanın da bir yoludur.

Anadolu devmavisi (Iolas Blue) kelebeklerinin yumurtladığı bitkilerden biridir. Dikkatli bakarsanız üzerinde yumurtasını veya tırtıllarını görebilirsiniz.


Hiçbir ön işleme tabii tutmadan mart başında fide torbalarına ektiğim tohumların hemen hepsi tuttu. Mine çiçeği de (Verbena officinalis) birine yoldaşlık ediyordu. Patlangaç çalısı ekene mine çiçeği bedava. Bitki toplulukları, kardeş bitkiler böyle bir şey olsa gerek. Birinin bittiği yerde diğeri de gösteriyor yüzünü. Bitkilere bıraktığımız yer azalırken kim kimin yanında yaşayabiliyorsa onlar kardeştir.


Mavi kelebeklerden bahsetmişken çokgözlü güzel mavinin sırasıdır (Polyommatus bellis). Beni görünce kağıt taklidi yaptı önce, ama olmaz ki, seni kim çizebilir, bunca güzel? Baktı sabırlıyım, zarar da gelmeyecek, öyle gösterdi mavisini.

Kelebeğin yumurtladığı bitkiler ve yumurtadan çıkan tırtılların besinleri şunlardır; Anthyllis vulneraria (Çoban gülü), Trifolium pratense (Çayır üçgülü), Melilotus officinalis (Kokulu yonca), Lotus corniculatus (Gazal boynuzu). Tüm besin bitkileri Baklagiller ailesinden; kontrolsüz otlatma, şehirleşme ve tarım zehirleri yüzünden gül yüzlerini yaban alanları dışında görmekte zorlandıklarımızdan.

Lycaenidae ailesinden özellikle Mavi kelebekler’le karıncalar arasında özel bir bağ var; “Tırtıllar gövdelerinin üst tarafındaki bir salgı kesesinden karıncaları çeken ve besleyen şekerli ya da amino asitli bir salgı salgılar. Karıncalar da bunun karşılığında onları parasitoidlerinden ya da avcılardan korur.” Dünyayı ayrı gayrı düşünmek aradaki bağları görmemizi ve anlamamızı engelliyor. Oysa her şey bir diğerine incecik bir iplikle bağlı. Elimizi uzatsak o iplikçiklere dolanırız. Görmeye niyet etsek onlar tarafından sımsıkı bağlanırız. Bizi dimdik tutan da bu görülmüş bağlardır. (12 Mayıs 2019)

Tanı için Trakel grubuna (Türkiye’nin Anonim Kelebekleri) teşekkür ederim.

Kaynak: Bilim-teknik Mayıs 2011, “Kelebekler Ne Kadar İlginç Olabilir ki?”, Didem Ambarlı

Not: Bu bir erkek kelebek, dişiler kahverengi oluyor.

Yukarıya kaydır