İlk önce sadece çiçek iskeletini paylaşmak istemiştim, sonra tohumlar, tohum keseleri görünmesin mi dedim, ya çiçeği, dalı onlar olmadan eksik kalmayacak mı derken sözler geldi peşi sıra, Keçi biciği’nin yanında lastik bir terlik gibi duran.
Keçi biciği (Michauxia campanuloides), Çançiçeğigiller ailesinin bir üyesi. Selvi boylu, ak yazmalı bir güzel. Gerçemek, Keşir, Çeşir adlarıyla da biliniyor. Akdeniz boyunca, Güneydoğu Anadolu’da, Doğu Anadolu’nun bir bölümünde ve İç Anadolu’nun doğusunda doğal yayılışı bulunuyor.
Meme emmeyi özleyen bir çocuk, sızlanıyor, eve gitmek istiyor, “biciğini emeceğim” diyor annesine. Ha işte buradaki “bicik” meme demek. Bitkinin çiçeğini keçi memesine benzetmişler. Yörüğün dünyasında hemen her şey ya keçi tarafına, ya deve tarafına çekilmiş. Bir oduncu arısı da rüzgarı karşısına almış memeye tutunma derdinde. 1.50 metre uzayabilen genç gövde kabuğu soyulduktan sonra Kangal gibi yenebiliyor. Kelebeğin peşine düşüp, yanına su da almamışsan iyi bir susuzluk giderici. Gövdesi haşlandıktan sonra yenebildiği gibi kökünden de yemek yapılıyor.
Kurumuş tohum keselerinin içinde onlarca tohum var. Birkaç kese bahçenin yüzünü güldürmeye yeter. Tüm tohumlar çimlense, bahçede, dünyanın en güzel korkulukları gibi duracaklar.
Kendiliğinden açılıp saçılınca tohumlardan geriye kalan çiçek iskeletine bak, toz olmadan.