Işık üzerine nasıl düşse güzelliği en iyi görünür, bilemedim. Döndüre döndüre çektim ben de, orada, burada.
Kuduz otlarıyla (Alyssum) bahçede tanışmıştık. Bu da onlardan biri. Ne çiçeğini, ne yaprağını görebildim şimdiye kadar. Küçücük, saklambaç oynuyor. Ama tohumlarını görmemek mümkün değil. Toprağın pulu. Sanırım Sarmaş kuduz otu (Alyssum foliosum). O neredeyse eşit şekilde şişirilmiş davulların içinden nokta kadar iki tohum çıkıyor. Keseleri güneşe tutunca karaltıları görünüyor zaten. Ziyafet için gelen yüzeyde oyalansın, bir şey yok ki. Sarmaş kuduz otu hazinesini ardına saklamış. Zamanı gelince kendisinin yapacağı işi ben yapıyorum. Asmanın dibine bırakıyorum tohumları. Çiçeğini görebilmek umuduyla.
Çocukken İğnelik tohumlarıyla oynayabilenlere çok imrendim. Peki şimdi tohumlarla oynayan var mı? Bir marifeti de yok, ne taklalar atıyor, ne uçuyor ama bakışma da oyun sayılır.