Baklayı bitlere kaptırmamak için alelacele topladım. Hemen yanında da baklayla aynı cinsten bir bitki yetişiyor; yabani bakla (Vicia sativa). Adına kanıp baklanın anası olduğu sanılmasın, sadece aynı cinsin üyesi. Onda tek bir bit bile yok. Çünkü yabani bakla kendisine zarar veren böceklerle baş edebilmek için karıncalarla işbirliği geliştirmiş. Bitkinin yaprak sapı dibindeki yaprakçıklarda siyah birer nokta bulunur. Bu noktalar salgıladıkları tatlı bir sıvı ile karıncaları çekerler. Karıncalar da bitkiyi zararlılardan koruma işini üstlenir. Kültüre alınan bitkileri kendi ölçütlerimize göre ehlileştirirken ellerinden savunma mekanizmalarını da alıyor veya bozuyoruz. Geçen sene bakla ekmemiştim ve bitler yabani bakla üzerindeydi. Ama bu kadar ölçüsüz değildi sayıları. Elimde kalan; 3×1 metrelik bir batık yataktan çıkan üç yemeklik bakla. “Sağlık olsun” yerine, “Ful olsun” diyeceğim tabii.
Ful, Antakya’ya özgü bir yemek/meze olarak tanınmasına rağmen aslında kahvaltılığımızdır. Bakla humusu olarak bilinir. Her Antakya’ya gittiğimde sabahı beklememin bir sebebi de o. Yiyeni bütün gün tok tuttuğundan olsa gerek “beton” da denir ve genellikle ılık yenir. Bitki derme vakti geldi, fulümü geceden hazırladım ki sabah çiyi kalkar kalkmaz işe başlayayım. Hem soğuyunca daha çok seviyorum.
Genelde verilen tarifler kuru bakla üzerinden anlatılır. Kuru baklayla yapmak büyük ihtimalle tazesini bulamadığımız zamanlara özgü bir tarifken zamanla alışkanlık hâline gelmiş olmalı. Hâlbuki tazesiyle yapılan daha güzel olmaz mı? Olurmuş, kimi kuşlar söyledi.
İri baklaların taneleri çıkarılır. Yarım kilo kadar bakla tanesi yumuşayıncaya kadar haşlanır. Püf noktası sonradan sıcak su eklemek zorunda kalmadan humus yapabilmek. Bunun için baklanın suyu istediğimiz humus kıvamına göre tam ayarlanmalı. İlk denemede başaramazsınız üzülmeyin, eğer çok katı olursa sıcak su ekleyebilirsiniz. Genelde kıvamı nohutla yapılan humusa göre daha cıvıktır. Taneler pişince, içine doğranmış sarımsak (5-7 diş), 1 çay bardağı tahin, 1 tatlı kaşığı kimyon, 1 çay bardağı zeytinyağı, 1 limonun suyu ve tuz eklenip tokmak yardımıyla hemhâl olup macun kıvamına gelinceye kadar dövülür veya bir el robotuyla çekilir. Ben bol sarımsak ve tahin kullanıyorum, aslında hepsi ağız tadına göre eklenebilir. Kıvama gelince tabağa yayılıp üzerinde zeytinyağı gezdirilir. İnce kıyılmış maydanoz eklenir – içine de eklenebilir-, kimyon ve pul biber serpiştirilir ve bülbül sesleri eşliğinde yenir. Sonra zahter dermeye gidilir.