Kireçli toprağa iyileşmesi gereken bir toprak türü gibi bakılmasının sebebi ne acaba? Seveni o kadar çok ki. Örneğin Küçük Çayır Düğmesi’nin (Sanguisorba minor) tadı kireçli toprakta daha hafif olurmuş. Ama bunu öyle bir söylüyorlar ki sanki hafif olması iyi bir şeymiş gibi.
Bundan başka toprağı koruyor bizim adı küçük kendi büyük çiçeğimiz. Mineralleri veya besinleri topraktan toplayıp daha biyoyararlı bir biçimde saklayan dinamik bir akümülatör. Derin kökleri sayesinde de toprağın akıp gitmesini engelliyor. Kaçımız bunca yararlıyız ki?
Hem yiyoruz hem de şifalarından yararlanıyoruz bir de. Baharları bitkinin tam ortasından çıkan taze yaprakları toplanıp salatalara doğranıyor. Salatalık tadı varmış biraz. Hangi cins salatalık acaba? Buradakilerin tadı pek hafif. Yaşlı yapraklar ise acı. Bir Hindiba acılığında değil ama. Tükürme isteği duyuran bir acı. Alt yaprakları düzenli olarak kesilirse bolca taze yaprak verirmiş.
Çiçekleri çok güzel sonra. Bitki için üreme organı olan şey bizim için çiçek. Saçları püskül. Bilimce söylersek erkek organlar aşagıya sarkarken dişi organlar pembe birer yelpaze gibi çiçeğin tepesinden bakıyor dünyaya. Bilim de böyle söyler tam, bildin 😉 Sonra tohum yapıyor, sonra ekiyoruz. Yeterince var diye ben ekmedim ama çimlenmiş ilk yaprakları Kişniş’e veya Pülüskün’e benziyor.
Hayvanlar için yem bitkisi olduğu var sonra. Kızıl Zıpzıp kelebeğinin (Spialia orbifer) yumurtalarını bıraktığı bitkilerden biri olduğu, arının tozlaştırdığı var.