Kayalara doğru bir yol. Böyle her aralığı merak ediyorum, başı görünen ama sonu görünmeyen her yolu. Bir imkân gibi görünüyor. Gidip gelmelerin yollar üzerine kurulması da böyle başlamış olsa gerek. Geçitsize geçit açarak, sonradan geleni cezbettiler. Öyle ki hiç geçilemeyen ama boyun eğdirilen, her yanı uçurum, ölüsü çok yollara da “Kızıl geçit” adını verdiler. İnsanın taşıdığı tohumları, değiştirdiği yüzü görmek mümkün bu aralıklarda.
Yürüdüm, bir düzlüge açılmış, bir dizi ekilmeyen tarlaya çıktı yolum. Ardıçlara komşu tarlalarda, kimsenin ayağına dolanmadan büyüyordu bulumbışık (Ornithogalum lanceolatum). Hele biri kayanın omzuna elini atmış, onunla birlikte nasıl yaşanır gösteriyordu. Tıpkı şu kaplumbağa gibi incitmeden kayayı.
Çiçek sapının olmaması veya en fazla 3 cm. olmasıyla diğer Ornithogalum türlerinden ayrılır. Yaprak kenarları düz ve tüysüz, 5-13 çiçeklidir. Tohumdan yetiştirilir de. Bakalım onları görebilecek miyim?