kınalı sütleğen terbiyecisi

Ormanda yaşayan bir geyik bütün bir yıl ve hatta yıllar boyunca yaptıklarını, gördüklerini anlatacak olsa neler olurdu? İkinci bahardan itibaren kendini tekrar etmeye başlardı. “Canım bu bahar Kınalı sütleğeni, Boyacı sumağı’nı, Patlangaç çalısı’nı, Gevrenük’ü gördüm, üstüne afiyet taze sürgünlerini de bir güzel hüplettim.”

Dağ sonraki bahar geyiğe aynı menüyü sunacak. Ondan sonraki bahar da. Çünkü buralı, bu onurlandırılmamış dağın yerlisi geyik. Söz gelimi yerlisi. Kökü kurutulduktan sonra orman işletme eliyle dağa tekrar salıverilmiş çekirdek bir geyik ailesinden bahsediyorum. Geyiğin fotoğraflanmamış varlığı uzaktan bakana bir söylence gibi geliyor olabilir. Dağlarda anlatılır böyle hikayeler ya, kurt salınmış denir, ayı salınmış denir. Bir kulağı dağda olan duymuştur bunları hep. Yıllarca bu dağı görkemli hikayeleriyle beslemiş, büyütmüş, keskin dişli, koca pençeli hayvanlardır bunlar. Dağın insanı gece karanlığında yola düştüğünde arkasına hala kurdun hayaleti takılsın ister de, yokluğunda domuza razı geliyor.

Onları uzaktan gördüğümde elim makinaya gitmiyor, her an bir kenardan düşecekmiş gibi duruşlarına takılıyorum. Kimsesiz geyikleri neredeyse hayvan örtüsünden soyunmuş bir dağ nasıl saklasın? Geyikler de bir hayvan topluluğun parçasıdır. Doğal ortamlarında, (hadi insan etkisinin bu kadar yoğun olmadığı bir ortamda diyelim) varlıkları bir şeylere işaret ederken, -mesela geyikleri de avlayan kurtların varlığına- burada sesleri bütün bir dağda yankılansa kulaklarını dikip yerinden ok gibi fırlayacak tek bir kurt bile yok. Belki duyup gelirler bir gün. Keçicilik bitecek olduğundan onlara karışan da olmaz. Bunca zaman kurtları kışkışlayanlara keçilerini, koyunlarını kurtların bitirmeyecek olması garip geliyor mudur acaba? Kurtlara atfedilen açgözlülük aynada kendimizi görmek miymiş, neymiş?

Ormancı diliyle söylersek Kızılçam gençliğinin içinde gezip otlanıyor, yaşlı ormanda saklanıyorlar. Kınalı sütleğen, Patlangaç çalısı, Boyacı sumağı, gernevük, gördüm ve yedim. Tekrar ve tekrar. Bu haliyle benim tekrarımla geyiğin tekrarı bir. Dağda ne bitiyorsa ikimiz de onun peşindeyiz; otun, ağacın. İkimiz de sürüldüğümüz yerlere geri gelmiş sayılırız. İkimiz de avız avcıdan çok. O da bir yabancı kadar kırılgan. Dağın her olumsuz hamlesini üzerine alınıyor.

Ben onu Kınalı sütleğen diye bağrıma basmış, şu parlak bezlerine konan böcek kadar çiçekleriyle ilgilenmiş olsam da “evet o” diyebilmek için tohumunu da görmem gerekiyordu aslında. Belki görürüm umuduyla birini geyiklerden kaçırıp bahçeye ektim. Sadece tohumunu değil ilk karşılaşmamızda üstüne geçirdiği kıyafeti de tekrar görebileyim diye suladım, besledim, bekledim. Bazı sütleğen tohumlarında bulunan besin deposuna (karankula/caruncle) göz dikmiş bir böcek, -karınca belki,- bütün tohumları kaşla göz arasında iç etti. Birini iş üstünde yakalasam elinden alacaktım da dalmışım.

Bulabilseydim tohumları şöyle görünecekti; – sarı yapılar bitkinin diğer canlılarla işbirliği içinde evrimleştiğini gösteren besin depoları, karankula. Örneğin karıncalar tohumu yuvalarına taşıyor, besinleri yiyip geri kalanını bırakarak tohumun, alındığı bireyden uzakta çimlenmesini, dolayısıyla yayılmasını sağlıyor-

Tohumları dışında hepsinin sütümsü ve çoğu zaman da zehirli bir sıvıya sahip olması sütleğenleri tanımayı kolaylaştıran bir özellik. Çiçekleri destekleyen veya taklit eden yaprakçıklara ve bezelere aldanıp büyük çiçekli oldukları düşünülmesin. Şu koca yuvarlağın ortasından aşağıya sarkan yapı dişi, sapın etrafındaki cılız ipliğimsiler de erkek çiçekler (3. fotoğraf) Taban yapraklarına, bitkinin yaşam formuna dikkat edersek de sütleğen bulmacasını çözmek için her şeyimiz var demektir. (Otsu, çalımsı, tek yıllık, çok yıllık vb.)

Dostlar, kardeşlerim bu sütleğenin kim olduğunun gerçekten önemi yok. Büyük ihtimal Kınalı sütleğen ama velev ki değil, ne fark eder? Birçok sütleğen tanıdım, daha da tanıyacaklarımdan başka ama onsuz bir hayat düşünemiyorum. İnsanlar nasıl düşünebilmiş veya yokluğunun farkında mı, anlamıyorum. Sadece Doğu Akdeniz’de yetişiyor olmasına içerliyor, olur da bu dağdan taşınırsam “Farklı İklimlerde Kınalı sütleğen Yetiştirme Uzmanı” olmak istiyorum. Alanımda tek tek sekerek.

– Kimsin sen?
– Kınalı sütleğen terbiyecisi.

Öneri: Sütleğen (Euphorbia) türlerinin diğer bitkilerden farklılaşmış olan çiçek yapısı ve genel özellikleri hakkında bilgi edinebilmek için değerli bir kaynak; https://euphorbiaceae.org/pages/about_euphorbia.html

Tohum görseli: https://www.researchgate.net/figure/E-erubescens-a-Raylet-leaves-and-cyathia-showing-horn-like-gland-appendages-and-smooth_fig2_303941434

Yukarıya kaydır